Bitcoin Almak Haram Mıdır?

Bitcoin ve Kripto Paralar Haram Mı? (EN KAPSAMLI YAZI)

Günümüzde toplumun her kesiminden insanın Bitcoin (BTC) veya diğer kripto paralara yönelmesiyle beraber ortaya bazı soru işaretleri çıkmaktadır. Toplumlar, içerisinde birçok farklı etnik ve dini sınıfı barındırmaktadırlar. Bu noktada seküler insanlar için kripto paralara yatırım yapmak son derece normal kabul edilirken, muhafazakar insanlarda ise kripto para yatırımları yapılırken beraberinde maneviyata dayalı bazı sorular ortaya çıkmaktadır. Bunların arasından en önemlisi olan “Bitcoin ve diğer kripto paralar haram mı?” sorusuna yanıt arayacağız.

Kripto paraların İslam hukukuna göre helal olup olmadığı konusu ciddi tartışmalara yol açmıştır. İslam’da birçok madene yatırım yapmak, Kur’an ve sünnet ışığında mümkün ve helaldir. Ancak elle tutulup, gözle görülemeyen ve günümüz dünyasında kıymetli olarak kabul edilen kripto paralar konusunda insanların bazı tereddütleri olduğu kabul edilen bir gerçektir.

Gelişen ve değişen dünyanın mutlaka yeni soru ve sorunları olacaktır. Neticede insan da değişen ve değiştiren bir tabiata sahiptir. İslam alimleri, günümüzde ortaya çıkan yeni gelişmeleri geçmişteki kaynaklardan hareketle yeniden yorumlamaktadırlar. Bu sayede, günümüz inananlarının sorularına cevap bulunup, onların olası günahlardan kaçınmaları sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu yazımızda, kripto paralar helal mi, Bitcoin almak caiz midir gibi önemli sorulara detaylı bir şekilde cevap vereceğiz.

Neden Kripto Para Yatırımı Yapıyoruz?

Dünyanın kripto paralarla tanışması 2009 yılında başladı. O günden bugüne kadar kripto paralar, kulaktan kulağa yayılıp her sosyal ve dini tabakadan insanın dikkatini çeker hale geldi. Kripto paraların hızlı yükselebilmeleri, yatırılan parayı 2’ye, 4’e ve hatta 10’a katlama olasılıklarına sahip oldukları onları yatırımcı gözünde oldukça cazip hale getiriyor. İnsanlar da bu ve başka gerekçelerle geleneksel yatırım araçlarından yüz çevirip, kripto para yatırımı yapmak istiyorlar.

Kripto Paraların Olası Kaybolma Riski

Öncelikle kripto paralar, devlet veya genel otorite güvencesi yoksunluğu nedeniyle ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır. Erişim riski barındırması kripto paraların dezavantajlı yönlerinden biri olarak görülmektedir. İnternete erişiminizin olmadığı bir yerde, kripto para cüzdanınız veya kripto para borsanızla aranızdaki ilişki kesilmektedir. Kripto paraların saklandığı ana bilgisayarların sabit disklerinin beklenmedik biçimde bozulması ve veri kaybı yaşaması; virüs ve benzeri saldırılara maruz kalması da teknik problemler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Burada akla şu düşünce gelebilir, “bankalardaki paralarımız da dijital sunucularda saklanmakta, onların da başına aynı şey gelebilir.” Buna karşılık şu argüman öne sürülebilir, “ama bankanın dijital disklerini kullanmak istemezseniz bir alternatifiniz bulunuyor.” Yani, paranızı gözle göremediğiniz dijital bir yerde tutmak yerine, özel kasada veya evinizde de tutabilirsiniz. Ancak kripto paraları, doğaları gereği sadece dijital araçlarda tutabiliyoruz.

Bu durum, kripto para alma noktasında bir endişe yaratabilir fakat bilmemiz gereken bir şey daha var, artık neredeyse bize ait olan her şeyi sanal dünya dediğimiz bir mecrada depoluyoruz. En mutlu anlarımızın fotoğraflarından, akademik hayatımızın tüm kanıtlarına kadar…

Kripto Paraların Ortak Yapısı

Kullanıcılar, kripto para sisteminin idamesinden (sürekliliğinden) birlikte yararlanırken, aksaklıklarından da ortak biçimde etkilenmektedir. Bu sisteme göre kişiler arasında fayda risk paylaşımı söz konusu olduğu için kullanıcılar arasında gevşek yapılı bir ortaklık sisteminin varlığından söz edilebilir.

Kripto Paralar ve Altın İlişkisi

Bitcoin (BTC) ve diğer kripto paraların helal mi yoksa haram mı oluşu, birçok kullanıcının yatırım öncesi kafasında oluşan soru işaretlerinden biridir. Burada diğer kripto paralara örnek teşkil etmesi ve genel işleyişi anlamamız için Bitcoin’i ve değerli bir madde olan altını mukayese edebiliriz.

Altın, insan veya makine gücü ile elde edilen, alınıp satılabilen değerli bir maden olarak bilinmektedir. Altın çıkarılırken çalışan insanların, makinelerin, taşımacılık ve bir de muhafaza masraflarının varlığından söz edilebilir. Genel tabloya bakıldığında altının çıkarılması için maddi ve fiziki imkanlar gereklidir. Bitcoin’i ele aldığımızda ise Bitcoin’in elde edilmesi için güçlü bilgisayarlar tarafından işlem doğrulama yöntemiyle madencilik yapılması gerektiğini görüyoruz. Bu bilgisayarların masrafları ekran kartı, işlemci, soğutucu fan, güç kaynağı, elektrik gibi birçok kaleme ayrılmaktadır. Tüm bu bilgiler ışığında Bitcoin ve altın için şunları söyleyebiliriz.

  1. Altın fiziki, Bitcoin ise soyuttur.
  2. Her ikisini de dünyanın önemli bir bölümü meşru kabul etmektedir.
  3. Her ikisinin de elde edilmesi için maddi imkanlar gerekmektedir.
  4. İkisi de alınıp satılabilmekte veya bir yatırım aracı olarak görülmektedir.

Dolayısıyla Bitcoin’in elde edilmesi için de emek gerektiğini görüyoruz. Bitcoin madenciliği yapılması için iyi bir makine almak isteyen bir kişi, bu makineyi alarak zaten bir yatırım yapmaktadır. Tıpkı altın çıkaran veya bulan bir makine gibi.

Buraya kadar kripto paraların helal veya haram oluşuna mantık çerçevesinden bakmaya çalıştık. Yazının devamında kripto paralara haram diyen ve helal diyen alimlerin argümanlarını karşılaştıracağız.

Kripto Paraların Haram Olduğunu Savunan Alimlerinin Argümanları

1. Gözle Görülemiyor

Kripto paraların meşruiyeti İslam hukukçuları tarafından da sorgulanmaktadır. Esasen İslam’da, kullanıcılar arasında güven veren paraların veya kıymetli varlıkların kullanımının caiz olduğu açıktır. Ancak İslam hukukçularının bir kısmı kripto paraları bir mal olarak görmeyip, alınıp satılabilen bir varlık olarak kabul etmemekte ve İslam hukukunun meşru görmediği kurgusal bir yatırım olduğunu ileri sürmektedir. Her şeyden önce kripto paraların fiziki olarak alınıp satılmaması, mülkiyete konu olması bakımından büyük problem teşkil etmektedir. Çünkü alimlere göre bir malın mülkiyete konu olması için elle tutulur ve gözle görülür olması şartı aranmaktadır.

2. Spekülasyona Açık

Kripto paraların somut bir servete veya mülkiyete dayanmamasından hareketle, bazı alimlerce fonksiyonu ve yararı baştan tartışmalı görülmektedir. Bu görüşteki alimler, kripto paraların haksız ve sebepsiz zenginleşmeye alet olabileceğine dikkat çekmektedirler. İslam hukukçuları, spekülasyonlara açık olan kripto paralardaki ani yükseliş ve düşüşlerin meydana getirdiği güvensizlik ve mağduriyeti de gündeme getirmektedir.

3. Vergiden Kaçabilir Olabilmeleri

Kripto paralar hakkında en büyük endişelerden biri de vergi meselesidir. İslam hukukunda verginin esas sebebi üretimdir ve vergilendirme sistemi de oldukça hassastır. Kripto paraların vergilendirilmesi ise oldukça zordur, hatta neredeyse kişinin inisiyatifindedir. Kripto paralar, vergi cenneti diye bilinen yaygın tabirin her iki şartını da taşımaktadır:

  1. Vergiye tabi olmama
  2. Kripto cüzdan sahibinin anonim oluşu.

Bu da devletler için büyük bir vergi kaybı sorununu ortaya çıkarmaktadır. Döviz alım satımı gibi yöntemlerle para kazanmak meşru olsa da stokçuluk kapsamında değerlendirilebilecek biriktirmenin kripto paralarda da geçerli olduğu; üretime katılmayan paranın topluma yarar sağlamayacağı ve takva sahibi Müslümanların tercih etmemeleri gereken bir kazanç yolu olduğu dile getirilmektedir.

4. İnsanlar Mağdur Olabilir

Kripto paralarla ilgili olarak, piyasa dengesine zarar vermesi, kripto para kullanıcılarının hukuki olarak herhangi bir koruyucusunun olmaması; ölçü, değer ve bozma işlemlerinde hile, kandırma ve aldatmaya açık olması gibi nedenler de konuşulmaktadır. Kripto paraların kullanımının gerek bireyler gerekse devletlere yönelik büyük tehlikeler taşıdığı da bazı alimlerce ileri sürülmektedir.

5. Makasıd-ı Şerîa Açısından…

Öte yandan bir kripto para, hem kendisi hem de sahibi için bazı ciddi riskler taşımaktadır: Güvenlik, teknolojik, kara para, kaybolma, data ve işlem, arabulucu, mevzuat, yapısal deflasyon, rekabet, ölçülebilirlik, tekel ve likidite riskleri gibi. Bu da kripto paraların tedavül, şeffaflık, malın korunması ve adalet sistemi açısından Makasıd-ı Şerîa’ya (İslam hükümlerinin amacına) uyumlu olmadığı iddiasını ortaya çıkarmaktadır. Bütün bu gerekçe ve tespitlerden hareketle İslami finansın hedeflerine uymayan, reel ekonomiye, mal-hizmet üretimi ve istihdama katkısı bulunmayan, saadet zinciri gibi bir manzaranın ortaya çıkmasına sebebiyet veren, bazı insanların mağduriyetlerine, bazı insanların haksız ve sebepsiz zenginleşmesine yol açan dijital kripto paraların kullanımına, alınıp satılmasından kazanç sağlamaya cevaz verilmemekte, meşruiyet tanınmamaktadır.

Kripto Paraların Helal Olduğunu Savunan Alimlerinin Argümanları

1. Altın ve Dövizde de Spekülasyon Vardır

Döviz, altın ve benzerlerine para yatırmak ve fiyatları arttığında bunları satmak ve böylece para kazanmak İslamiyet’te caiz görülmektedir. Kripto paralar da döviz, altın ve benzeri helal yatırım araçlarının tümü gibi spekülasyona açıktır. Bu da, kripto para sistemini haram olarak nitelemek konusunda temel ölçü yöntemi olarak değerlendirilemez.

2. Arkasında Birisi Olması Şart Değil, Halk Olsun Yeterli

Kripto paraların devlet gibi muteber bir otorite tarafından tedavüle sokulmamasından dolayı haram olduğu iddiasına karşı şu antitez ortaya atılmaktadır: Bir nesnenin para olarak kabul edilmesinde devlet tarafından basılma zorunluluğunun olmadığı ve önemli olanın halkın kabul ve kullanımı olduğu günümüz iktisatçıları tarafından belirtilmektedir. Bununla beraber kripto paraların bazılarının, (CBDC stabilcoinler) doğrudan devletler tarafından tedavüle sokulduğu da bilinmektedir (Türkiye, İspanya, İsrail, Nijerya, Çin, Japonya). Dolayısıyla üzerinde belirsizlik bulunmayan, hem de bir devlet veya muteber bir otoritenin güvencesini alan bir kripto paranın kullanımı, doğal olarak caiz ya da diğer bir tabirle helal damgasını almaktadır.

Ayrıca birçok kripto paranın arkasındaki ekip, kripto paranın resmi sitesi ve diğer medya kaynaklarında belirtilmektedir. Bu kişiler, ilgili kripto paranın geliştirilmesinden sorumludur; insanların cüzdanlarındaki varlıklarına dokunamazlar.

3. Gözle Görülmemesi Önemli Değil

Kabzın (elle tutup sahip olmak) bulunmaması, kripto paraların caiz olmadığı konusunda ortaya atılan bir başka meşruiyet kaynağı olarak kabul edilmektedir. Ancak İslam hukukunda kabz, hakiki ve hükmi olarak iki kısımda değerlendirilmektedir. Hakiki kabz, bir malı fiziki olarak elde bulundurmak, ona dokunabilmek veya onu görebilmek anlamındayken, hükmi kabz ise bir malın elle tutulup gözle görülememesine rağmen sahibi olma durumuna denmektedir. Bu da kripto paraların aleyhine bir delil olarak ileri sürülemez.

4. Kripto Paralar Karşılıksız Değil, Bir Değerleri Var

Kripto paraların karşılığının olmamasına dayalı iddialar da bu paraların kullanımının haram olduğu tezi için geçerli bir delil görüntüsü sunmamaktadır. Nitekim kağıt paralar, itibari bir değer ifade etmektedir. Dünyadaki para birimlerinin hangisinin ne kadar karşılığının olduğu, hatta bazı para birimlerinin karşılığının olup olmadığı da meçhuldür. Ayrıca bugün ülkelerin merkez bankalarının para basma konusunda bir limitinin olmamasının, pek çok ülkede hiper enflasyona neden olduğu görülmektedir (Arjantin,Venezuela). Amerika’da dolar basmak için devlet hazinesinde belli miktarda altın konması şartı kaldırıldıktan sonra dünyanın en önemli ve itibarlı parasının artık karşılıksız basıldığı tüm finansçılar tarafından dile getirilmektedir.

Oysa kripto paraların büyük bir çoğunluğu, henüz yolun başındayken kaç adetle sınırlı olduklarını belirten akıllı sözleşmelere sahiptirler. Örneğin Bitcoin’in arzı 21 milyon adet Bitcoin ile sınırlandırılmıştır. Bu sınır, Satoshi Nakamoto’nun 2008 yılında, Bitcoin kodlarına gömdüğü ve değiştirilemez bir kuraldır. Diğer yandan sınırsız arza sahip kripto paralar da vardır; ancak bu halka açık bir bilgidir. Bir sürpriz olarak sonradan kripto para üretilmez veya arz sınırı değiştirilemez.

5. Vergi Konusunda Bütün Sorumluluk Kişinin Kendindedir

Vergilendirme konusundaki belirsizliklerin bulunması kripto paralar için dile getirilen bir başka gayri meşruluk sebebidir. Bilinmelidir ki, yapılan her türlü maddi işten bir şekilde vergi kaçırılması teorik olarak mümkündür. Kişide iyi niyet yoksa her türlü yatırım ve alım-satım işinden vergi kaçırabilir. Fakat kripto paraların, diğer paralara oranla vergi kaçırmaya daha müsait olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak vergi kaçırma riskinin yüksek olması, bu para sisteminin haram olarak nitelendirilmesi hususunda yeterli sebep değildir. Bitcoin’i veya diğer kripto paraları vergilendirme konusunda eleştirmek bu bakımdan tutarsız bir zemine oturmaktadır.

Vergi kaçırma riskinin ortadan kaldırılmasının yolu da konuya dair hukuki düzenlemelerin gerçekleşmesiyle çözülebilir. Ülkemizin de kripto para vergilendirmesi konusunda yakın zamanda adım atılması bekleniyor. Fakat ülkeler alım satımdan vergi almasa bile, kripto para borsa şirketleri kullanıcının yaptığı alım-satım işlemlerinden kesinti almaktadır. Bu kesintiler, şirketin geliri adı altında beyan edildiği için, her şirket bulunduğu ülkeye vergisini ödemekle mükelleftir.

6. Makasıd-ı Şerîa’ya Ters Düşmüyor

İslam dininin ve hukuk sisteminin temel kaynakları Kur’an ve sünnette, İslam’ın iktisada yaklaşımı net bir biçimde görülmektedir. Şekil, madde ve isimden ziyade paranın asıl fonksiyonlarını gerçekleştiren ve İslam’ın meşruiyet anlayışına uygun her şeyin para olduğunu belirtmek mümkündür. Dolayısıyla tarihte insanoğlunun madeni para sistemini aşıp kağıt para sitemine geçtiği gibi, paranın tüm fonksiyonlarını yerine getirebilen yeni sistemler de mevcut para sisteminin yerine geçmeye adaydır. Her geçen gün teknolojik gelişmelere ve ihtiyaçlara bağlı olarak ekonomik hayatımıza yeni para, ödeme yöntemi, transfer yöntemi ve tasarruf sistemleri girmektedir. Örneğin yakın geçmişte kredi kartı kullanma konusunda yoğun tartışmaların yapıldığını biliyoruz. Bu açıdan ekonomiyle ilgili kavram tartışmalarının herhangi bir zamanda noktalanacağını ön görmek mümkün değildir.

Sonuç İtibarıyla Kripto Paralar Haram Mı Helal Mi?

Sonuç olarak Bitcoin veya diğer kripto paraların kullanılması haram değildir. Fakat yine de yatırım yapılacak kripto paranın seçiminde titiz davranılması gerekmektedir. Hakkında yeterince bilgiye sahip olunmayan, küresel anlamda kendini ispatlamamış, anlık olarak büyük yüzdeliklerle artıp/azalan kripto paralardan uzak durulması, yatırım yapacak kişileri koruyan bazı detaylardır. Kripto para dünyası bir kumar, bahis ya da şans oyunu yeri değildir. Bu aktivitelere benzer yatırım yöntemi izleyen kişilerin, kripto paraların haram olduğunu iddia eden alimlerce yaptıkları işlemler haram olarak kabul edilmektedir.

İslam’da Madencilik ve Ödül Sistemi

Kripto paranın kabul edilebilir olduğu tarafında görüş belirten bazı İslam hukukçuları, kripto paranın temelinde yer alan madencilik işlemi ile cuâle akdi (iş karşılığı mükafat vaadi) arasında benzerlik ileri sürmektedir. Cuâle, gerçekleştirilecek bir işe karşı ücret/ödül taahhüdü ve vaadini ifade etmektedir. Madencilik de özünde, yapanın karşılığında mükafat elde ettiği belirli bir eylemdir. Bahsi geçen işlem bu açıdan bir tür cuâle akdi gibi kabul edilebilir. Nitekim cuâle, mubah olmak kaydıyla işverenin istediği bir işin, meçhul (özellikleri net olmayan) olsa dahi yapılması veya ona bir süreliğine hizmet edilmesi karşılığında işverenin belirlediği ücrettir. Bu tanımla madencilik işlemi arasında net bir yakınlık görülmektedir.

Bu noktadan hareketle kripto para madenciliği ve kripto para alım satım işlemlerinin İslam başlığı altında herhangi bir aykırılığa gitmediğini söyleyebiliriz. Ancak yine de belirtmekte fayda var ki, herhangi bir projesi veya amacı olmayan, insanları dolandırmak için üretilen kripto paralara yatırım yapılması kumar oynamaktan farksızdır. Bu tür kripto paralar ciddi kayıplara sebep olacağı gibi, manevi endişeleri olan kişiler için son derece tehlikeli görülmektedir.

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir